Rusya’nın saldırısı üzerine evlerini terk etmek zorunda kalan Ukraynalılara, dünyanın başka yerlerindeki çatışmalardan kaçanlardan daha iyi davranıldı. Bu tespit Avrupa Konseyi’nin ırkçılıkla mücadele komisyonu ECRI tarafından hazırlanan yıllık raporda yer aldı. ECRI, Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkeleri herkesi eşit şekilde desteklemeye çağırdı.
DW Türkçe’nin aktardığına göre, raporda, savaşın başladığı Şubat 2022’den beri Ukraynalı mültecileri desteklemek için gösterilen çabadan övgüyle bahsedildi. Ancak Ukrayna’dan gelmiş olsalar bile mültecilere yaklaşımın etnik kökene göre değişiklik gösterdiğine dikkat çekildi.
Buna göre; Ukrayna vatandaşı Romanlara, diğer Ukraynalılara kıyasla daha kötü koşullarda konaklama seçenekleri önerildi. Savaşın başlamasından kısa süre sonra Afrika Birliği de Ukrayna’da yaşayan Afrikalıların sınırı geçerek Avrupa’ya girmelerine izin verilmemesine tepki göstermişti.
Ukraynalı mültecilere yönelik karşılama merkezleri ve hizmetler ile diğer mülteci ve sığınmacılara sunulanlar arasında ciddi kalite farkı olduğu, raporda kaydedilen unsurlardan oldu. ECRI yöneticisi Johan Friestedt, “Yeni normal, herkesi tıpkı Ukraynalılar gibi karşılamak olmalı” dedi.
MÜSLÜMANLARA YÖNELİK NEFRET SÖYLEMİ ARTTI
Bulguların paylaşıldığı basın toplantısı sırasında, ECRI Başkanı Bertil Cottier, ‘beyaz oldukları için mi’ Ukraynalılarla daha iyi dayanışma gösterildiği sorusuna, “İnsanlar az çok sizin gibiyse bu her zaman daha kolay” yanıtını verdi.
Komisyondan yapılan açıklamada, etnik kökeni, rengi veya dini fark etmeksizin yerinden olan herkese eşit koruma ve destek sağlanması gerektiği vurgulandı.
Rapora göre, Ukraynalılara yönelik de nefret söylemi vakaları yaşansa da genel olarak kamuoyu desteği sürüyor. Avrupa çapında yaklaşık 6 milyon Ukraynalı mülteci bulunuyor.
7 Ekim’deki Hamas baskını sonrası Müslümanlara yönelik nefret olaylarının arttığı da rapordaki bulgular arasında yer aldı. ECRI, “Müslümanlar, topluluğun tümü şiddetle bağlantılıymış gibi 7 Ekim’deki saldırıdan dolayı suçlandı” dedi.
Cottier, siyasetçilerin tamamen seçim kaygısıyla ‘Avrupa’nın İslamlaşması gibi sözde bir tehditten’ bahsettikleri birçok vaka olduğunu söyledi. 7 Ekim sonrası dini semboller taşıyan veya geleneksel kıyafetler giyenlerin terörle ilişkilendirildiğine dikkat çekilen raporda, bu durumdan en çok okul çağındaki Müslüman kız öğrencilerin mağdur olduğu kaydedildi.
Bazı Avrupa ülkelerinde ayrıca antisemitizmin arttığı, Yahudilere yönelik ölüm tehditleri ve diğer saldırıların yaşandığı da tespit edildi.
(DIŞ HABERLER SERVİSİ)
