Gülsüm YILDIRIM – Herkes Duysun / BURSA (İGFA) – Doç. Yusuf Dinç, FED’in küresel rezervleri yönettiği için dünya ekonomisini de dikkate alması gerektiğine ancak son dönemde bunu yapmadığına dikkat çekerek, ABD içindeki doğru politika tercihlerini kendisinin belirlediğini söyledi.
Fiyat artışlarının daha çok petrol ve kıymetli madenler üzerinden değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çeken Doç. Dr. Dinç, “Faiz artışının sonuna geliniyorsa ve adımı küçükse altın, petrol, bakır gibi sektör girdilerini yukarı yönlü etkileyebilir. Artış tarafında ise piyasa yükseliş bekliyor” dedi. Fed’in yavaşlaması. FED’in sunumunun ardından bu hafta petrol ve altın fiyatlarında artış söz konusu olabilir. Bu da enerji ithalatçısı ülkeleri olumsuz etkileyecektir” dedi.
“YAKIT FİYATLARINDA İLAVE ARTIŞLAR GÖREBİLİRİZ”
Türkiye’de enflasyonun dengelenmesinin zaman alan bir süreç olduğunu ve bunun 2025 yılına kadar sürebileceğini belirten Dinç, “Akaryakıt zamlarında Fed’in politika adımları belirleyici olacak. Fed faiz artırımına son verirse akaryakıt zamlarında küçük bir artış bekleyebiliriz. Faiz artışı noktasında yavaş adımlar atacaksa, sonuçları analiz edin ve muhtaçlığın devam edip etmediğini, yani yavaşladığını belirledikten sonra adım atın. Petrol fiyatları biraz daha yüksek ve kısa vadede yurt içi akaryakıt fiyatlarını etkiliyor. Fed eski formunu korursa akaryakıt fiyatlarında artış beklenmemeli. Tabii bu petrol veya akaryakıt fiyatlarının belirleyicilerinden sadece biri, bir diğeri de küresel konjonktürdeki gerilimler. Buna Ukrayna-Rusya savaşı da öncülük ediyor. Savaşın genişlemesinin petrol üzerinde olumlu bir etkisi olabilir. Orada barış beklentisi petrolü azaltacak, bu da yerel yakıt fiyatlarının düşeceği anlamına geliyor. En son artışlar çoğunlukla ÖTV’den geldi, ancak bir dereceye kadar petrol 70 dolardan 80 doların üzerine çıktı. Savaş başlayınca petrolün 120 dolara çıktığını gördük. Bunda sadece savaş değil, Fed’in politikaları da belirleyici. Küresel risklerde önemli bir artış olmazsa, Fed faiz artırım döngüsünde yavaşlasa bile petroldeki artış kısa vadede kendini gösterir, o zaman yeniden dengelenebilir ve istikrarlı bir seyir izleyebilir. Önümüzdeki günlerde akaryakıt fiyatlarında ek artışlar görebiliriz.” dedi.
“TCMB’DEN FAİZ ARTIŞI BEKLENEBİLİR”
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in Türkiye’de enflasyonla mücadele konusundaki niyetlerini anlatan Doç. Yusuf Dinç, “Fed ne yaparsa diğer ülkeler de yapıyor. Buna para politikasındaki hiyerarşi denir. Diğer merkez bankaları da Fed’i takip etmek zorunda ama Türkiye 2008 Küresel Mali Krizinden bu yana politikalarında hiyerarşi karşıtı bir çelişki sergiliyor. Pandemi sonrası bu hiyerarşi yeniden oluştu ve Türkiye bunun dışında kaldı. Fed faiz oranlarını artırırken, Türkiye indirdi. Fed faiz oranlarını artırmayı bıraksa bile, Türkiye karşı taraftaki faizi artırarak hiyerarşinin tersi bir biçimde yanıt veriyor gibi görünüyor. Ekonomi yönetiminden beklenen de budur. İşletmeler, kredi talep edenler şimdilik durumu makul buluyor. Dolayısıyla TCMB’den küçük adımlarla da olsa bir faiz artışı beklenebilir. Erkan Bey başkanlığında yapılan ilk Para Konseyi toplantısında 650 baz puanlık artış gerçekleşti. Bu, Türkiye tarihindeki en büyük artışlardan biri. Bir sonraki kararda daha yüksek oranda zam bekleyenler oldu. TCMB için en az bir faiz artırımı beklentisi daha var.” söz konusu.
“HAZIRLIK SÜRECİ MUTLAKA TAMAMLANMALIDIR”
Yılın son çeyreğinde belirsizliklerin bir miktar artacağını kaydeden Dinç, “Türkiye’nin döviz kitle endeksinin yükseleceği bir çeyrek olacak ve eylül ayına kadar nasıl harcayacağım konusunda yeterince fikir sahibi olmalıyız. yıl sonu. Bu nedenle yaz aylarında hazırlık sürecini iyi bir şekilde tamamlamak gerekiyor. Türkiye bu zorlu süreci atlatacaktır ancak 2025 yılına kadar bir istikrar dönemi olacağını söylemek mümkündür.
